Kanser ilacının direkt tümöre enjekte edilmesi, kanda dolaşan tümör DNA’sının tespiti, bağışıklık sistemindeki T hücresinin genetiğinin değiştirilerek kanserli hücreye savaş açması, akıllı ilaçlar, yeni moleküller, radyoterapide nokta atışı yöntemi ve hatta kanser aşısı… Yakın gelecekte kanser de kronik bir hastalık gibi mi kabul görecek? Dün yani 4 Şubat, Dünya Kanser Günü’ydü. Bu vesileyle de tanı ve tedavilerdeki en yeni teknikleri doktorlara sorup özetledik.
İngiliz bilim dergisi The Lancet’te yayımlanan bir araştırmaya göre, dünyada kanser ölümlerinin yüzde 44.4’ünde önlenebilir dış faktörler etkili. Bu faktörlerde sigara, alkol tüketimi ve obezite başı çekiyor. Uluslararası bir araştırma ekibinin 2019’da 23 farklı kanser türünden hayatını kaybeden yaklaşık 10 milyon insana ait veriler üzerinde yaptığı bu araştırma, eğer bu etkenlerden uzak durursak kansere yakalanma ihtimalimizin düştüğünü gösteriyor. Ancak kanser halen kardiyovasküler (dolaşım sistemi) hastalıklardan sonra dünya çapında en fazla görülen ikinci ölüm nedeni. Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization) verilerine göre 2020’de dünya çapında 10 milyon insan kanserden hayatını kaybetti. 2040’a kadar bu sayının yılda yaklaşık 30 milyon yeni kanser vakasına ve kanserden 16 milyon ölüme ulaşması bekleniyor. Ortaya çıkan veriler karamsar bir tablo sunuyor ama bir taraftan da teknolojinin ilerlemesiyle onkoloji alanındaki gelişmeler umut veriyor. Bu hastalıkla mücadeledeki yeni tanı ve tedavi yöntemlerini alanında uzman doktorlarla konuştuk.
